⁠Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan:  ⁠”Biz Troyalıyız, Troya uygarlığıyız. Herkes, Troya uygarlığının Yunanistan’da yaşandığını sanıyor. Biz ise Çanakkale’de geçtiğini dünyaya duyuruyoruz. Bunu da kendi kültürümüzle, kendi danslarımızla anlatıyoruz”
Anadolu Ateşi, destanlara konu olan Troya’yı, 300 kişilik dans ekibi, tarih danışmanlarıyla hazırlanan dekor ve kostümleriyle 17 yıldır dünya sahnelerinde anlatıyor. Medeniyetlerin kültürel karakterini sahnelere taşıyan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, 25 yıldır folklorü, bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleriyle sentezleyerek dünyanın pek çok ülkesinde kültür şöleni sunuyor.

Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, dünyanın pek çok yerinde bilinen Troya’nın Türkiye ve dünya için çok önemli bir medeniyet olduğunu vurgulayarak, Avrupa’da birçok kente ismini veren Troya destanında, karakterlerin her birinin ayrı ayrı etkileyici hikayeleri olduğunu dile getirdi.

”BİZ TROYALIYIZ”

Erdoğan, “Bizim açımızdan önemi, ilk defa ana yurdunda yapıyor olmamız. Biz Troyalıyız, Troya uygarlığıyız. Herkes, Troya uygarlığının Yunanistan’da yaşandığını sanıyor. Biz ise Çanakkale’de geçtiğini dünyaya duyuruyoruz. Bunu da kendi kültürümüzle, kendi danslarımızla anlatıyoruz. Ülkemiz danslarının, Troya hikayesini anlatabilecek kudrette olduğunu da dünyaya göstermiş oluyoruz. Troya eserimiz, bir müzikal başkaldırıdır, yerleşik Troya anlayışını değiştiren bir şey yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

”TEKER TEKER ELLE İŞLENMİŞ KOSTÜMLER”

Mustafa Erdoğan, 17 yıldır sahnelenen Troya’nın sahne önü kadar arkasında da yoğun çalışmalarla izleyiciye sunulduğunu anlatarak, şunları kaydetti: “Gösteride 300 sanatçı, 1300’den fazla kostüm var. Bunların hepsi teker teker elle işlenmiş kostümler. Filmi bir defa çekildi ama biz her gün o filmi yeniden çekiyor gibiyiz. Ayrıca bizde provanın başlangıç saati belli, bitişi belirsizdir. Günler süren provalarımız var ve yorucu geçiyor ve bazen riskli olabiliyor. Gösteride gerçek kılıçlar kullanıyoruz. Savaşlar olabildiğince gerçekçi canlandırılıyor. Bu yüzden dansçılarımızın bir yerinde bir kılıç izi var.”

Gösterilerde gerçekliğe oldukça önem verildiğinin altını çizen Erdoğan, dünyada tarih danışmanları gözetiminde çalışan tek dans topluluğu olduklarına işaret etti. Erdoğan, Anadolu Ateşi’nin tarih danışmanının arkeolog Nezih Başgelen, Troya’nın danışmanının ise Prof. Dr. Rüstem Aslan olduğunu belirterek, “Rüstem hoca hala Troya kazılarında kazı başkanıdır. Dünyadaki en önemli Troya uzmanıdır ve kendisine danışarak ve çizimleri göstererek hazırlanıyoruz. Sahnedeki dekorların, arkadaki rölyeflerin, kabartmaların yani görsel imajların tamamını hocalarımıza danışarak yaptık.” diye konuştu.

Yurt dışındaki turnelerde kent meydanlarına “Troya, Türkiye Çanakkale’dedir, gösteri ise şu saatte şu salondadır” yazısını görseliyle yerleştirdiklerini anlatan Erdoğan, “Hem gösterinin reklamını yapıyoruz hem de Türkiye’nin Troya kültürünü dünyaya tanıtıyoruz. Dünyanın birçok yerinde, bizi izleyen insanlar Türkiye’ye gelmeye karar veriyor.” dedi.

”ABD İÇİN DE CİDDİR BİR HAZIRLIK İÇİZNDEYİZ”

Mustafa Erdoğan, 2025’te aylık periyotlarla Türkiye’de gösteriler yapacaklarını, mayıs ayından itibaren de Antalya Aspendos Antik Tiyatrosu’nda salı günleri Anadolu Ateşi, cuma günleri de Troya temsilinin yapılacağını bildirdi.

Troya gösterisinin, ABD turnesi kapsamında da sanatseverlere sunulacağını vurgulayan Erdoğan, “Dünyanın her tarafında Troya kültürü biliniyor. ABD için de ciddi bir hazırlık içindeyiz. 11 şehir belirledik ve bunlara yenileri de ekleniyor. Kuzey Amerika’da Troya ilk defa sahne alacak. Türkiye’deki temsillerimiz ABD turnesi için prova oluyor.” şeklinde açıklamada bulundu.

Kaynak: FLASH HABER TV