Pazar günü görevi devralacak olan Başbakan Kristrún Frostadóttir’in yeni yönetimi, euroyu benimsemek yerine İzlanda parasını korumanın avantaj ve dezavantajlarını incelemek üzere bir uzmanlar paneli kuracağını da dile getirdi.

Yeni Dışişleri Bakanı Þorgerður Katrín Gunnarsdóttir, “İzlanda’nın Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinin devamı konusunda bir referandum yapılmasını ve bu referandumun en geç 2027 yılında gerçekleştirilmesini öngören bir önergenin parlamentoda kabul edilmesi konusunda mutabık kaldık,” dedi.

Gunnarsdóttir aynı zamanda AB yanlısı Liberal Reform partisinin de başkanlığını yürütüyor.

Piyasa araştırma şirketi Maskína tarafından haziran ayında yapılan bir ankete göre, İzlanda halkı arasında AB üyeliğine destek artıyor.

Söz konusu ankete katılanların yüzde 54’ünden biraz fazlası bloğa katılmaktan yana olduğunu belirtirken, çoğunluk hane halkının AB’nin bir parçası olarak mali açıdan daha iyi durumda olacağını düşündüğünü belirtti.

Bu, AB’ye katılma konusunda genel olarak kararsız olan bir ülkede üyelik lehine önemli bir değişim.

Ragnar Auðun Árnason, Danimarka’nın Aarhus Üniversitesi tarafından yayınlanan ‘1980’den bu yana İzlanda ‘da AB’ye ilişkin Kamuoyu Görüşü‘ başlıklı çalışmasında, 1980’lerin ve 1990’ların büyük bir bölümünde İzlanda’nın AB üyeliği konusunda genel olarak üç eşit kampa bölündüğünü söyledi; üyeliğin lehinde, aleyhinde ve kararsız.

Ancak 2008 mali krizi, Brexit ve bir dizi iç mesele İzlandalıların bloğa katılma fikrine yavaş yavaş ısındığı anlamına geliyor.

Maskína tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 4,2 gibi büyük bir çoğunluğu da konunun referandumla karara bağlanmasının önemli olduğunu bildirdi.

YENİ HÜKÜMET AÇIKLANDI

Yeni hükümet, güneybatıdaki Hafnarfjörður kasabasında düzenlenen bir törenle Cumhurbaşkanı Halla Tómasdóttir tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

Merkez soldaki Sosyal Demokrat İttifak’ın lideri olan Başbakan Kristrún Frostadóttir, enflasyonu ve faiz oranlarını düşürmeyi hedeflediğini belirtti.

“Bu yeni hükümet zorluklarla hep birlikte yüzleşecek. İlk görevimiz ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve maliye politikasında güçlü bir liderlikle faiz oranlarını düşürmektir. Bu arada bu hükümet, çıkmazı kıracak ve özel sektörde daha fazla zenginlik yaratılması için çalışacaktır. Ülkedeki yaşam kalitesi, bu zorluklar karşısında sağlanacak birlik sayesinde artacaktır.”