OKAN GAYTANCIOĞLU: “BELKİ DE CUMHURİYET TARİHİNDE BİRİNCİ SEFER PEYNİR FİYATI, KIYMA FİYATINI GEÇTİ”
OSMANİYELİ MISIR ÜRETİCİSİ: KÖYÜMÜZDE KURUTMA TESİSİ OLDUĞU HALDE AÇILMADI VE ALIM DA YAPMADI. ÇİFTÇİ OLARAK TÜCCARLARA MAHKUM OLDUK
BURHAN DEMİRCİOĞLU
Osmaniye’nin Kırmıtlı köyünde çiftçilik yapan Şaban Fidan, köylerinde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) olmasına rağmen mısır alımı yapmadığını, tüccarların da mısırı devletin açıkladığı taban fiyatın altında aldığını belirterek, “Devletin vermiş olduğu bir fiyat var; 5 bin 700 lira. Nitekim köyümüzde kurutma tesisi olduğu halde açılmadı ve alım da yapmadı. Onun için biz, çiftçi olarak tüccarlara mahkum olduk ve tüccarın aldığı fiyata vermiş bulunduk. Ben kendi şahsım olarak 5 bin 300, 5 bin 200 olarak fiyat kestim. Yani bu durumdan memnun değilim” dedi.
Kırmıtlı köyünde mısır yetiştiren Şaban Fidan, Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) kaydı olmadığı için devletin çiftçilere verdiği desteklerden yararlanamadığını söyledi. Köylerinde TMO olmasına rağmen alım yapmadığını, mısırın serbest piyasada devletin açıkladığı taban fiyatın altında alınıp satıldığını belirten Fidan, ANKA Haber Ajansı’na şunları anlattı:
“ÇİFTÇİ OLARAK TÜCCARLARA MAHKUM OLDUK”
“Kasabamızda daha önce, bu yaz don olduğundan mısır tarlalarının ÇKS’si olanlar faydalandı, ÇKS’si olmayanlar maalesef hiçbir zaman faydalanamadı. Mısır fiyatları da aşağı yukarı… Devletin vermiş olduğu bir fiyat var; 5 bin 700 lira. Nitekim köyümüzde kurutma tesisi olduğu halde açılmadı ve alım da yapmadı. Onun için biz, çiftçi olarak tüccarlara mahkum olduk ve tüccarın aldığı fiyata vermiş bulunduk. Şimdi rutubet başına 100 lira veya 80 lira kestiler. Baş fiyat 5 bin 300 lira. Rutubet başı 100 lira veya 80 lira kestiklerinde, ben kendi şahsım olarak 5 bin 300, 5 bin 200 olarak fiyat kestim. Yani bu durumdan bilmiyorum, ben memnun değilim. Verim de zaten (dönüm başına) bin 200 kiloyu geçmedi. Havalar serin gitti diye mısır iyi olur dedik maalesef mısırlar yeterince sumak yapamadı, irileştiremedi, hep öyle zayıf kaldı. Onun için verim de alamadık, her türlü zarardayız. Zaten gübre, alabildiğine kadar keza o fiyat. Zehir öyle, o fiyat. Hepsi, yani girdiler, çıktılar, tohumlar pahalı.
“MAZOT BİR ARTIYOR, BİR İNİYOR. BİZ DE OYUNCAK OLDUK”
Mazota zaten güç yetmiyor, alabildiğine gidiyor. Bir gün 2 lira düşüyor, bir gün 2 lira geri koyuyor. Yani çocuk oyuncağı gibi. Biz de oyuncak olduk, öyle diyelim artık. Yani devletten beklentimiz; sadece ÇKS’si olanlara el atmasın, birazda ÇKS’si olmayanlar… Müşterek tapu; dedemizden kalan, babalarımızdan kalan tapular var. Yok değil var ama paylaşılmamış, olmadığından dolayı biz hiçbir fayda görmüyoruz. Ben, aşağı yukarı 50 dönüm bir tarla sürüyorum ama devletten hiçbir fayda görmüyorum, ÇKS olmadığı için görmüyorum. Köylü genel olarak, şimdi bir arkadaşımdan sorduğuma göre, ‘43 dönüm yerim var’ dedi, ‘3 bin 200 lira para yatırmışlar hesaba’ dedi. Neye geliyor? 75 liraya falan geliyor dekara, duyduğuma göre. Yani bu da az.
Zamanında; Ecevit, MHP ve ANAP döneminde, iktidarda olduğu senelerde burada ofisimiz, cayır cayır kurutma tesisimiz çalıştı. Çiftçi ÇKS’si olup olmayan bütün şahıslar bu kurutma tesisine mal verdi. Bizzat ben de olmak şartıyla mal verdik. Bundan her türlü faydalandık. Fiyat farkından da faydalandık. Sigortalıydık o zaman. BAĞ-KUR’luydum ben mesela, BAĞ-KUR’a para kesiliyordu, oradan da faydalandım ve en sonunda emekli oldum. Devir bence daha iyiydi, yani herkes faydalanıyordu. İllaki ÇKS’si olan mı faydalanacak? Ben de çiftçiyim başka bir gelirim yok, çiftçilik yapıyorum. Asgari ücretten de maaş alıyorum, emekliyim. Yani bize de el uzatsın devlet, yabancı değiliz, biz de buranın çiftçisiyiz, illaki ÇKS’si olan faydalanmasın.”