AYM’den polis işkencesi kararı: Eziyet yasağı ihlal edildi
Yayın tarihi: 22 Kasım 2024 Cuma 12:25 Güncelleme: 22 Kasım 2024 Cuma 12:25
2011’de Diyarbakır’da gözaltında işkence gördüğünü belirten İsmail Kardaş’ın bireysel başvurusu üzerine AYM, kötü muamele ve eziyet yasağının ihlal edildiğine karar verdi.
Diyarbakır’da görülen “KCK davası” duruşması ile Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 12 bağımsız adayı veto etmesine dönük protestolarda gözaltına alınarak 22 Nisan 2011’de “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanan İsmail Kardaş, gözaltı biriminde, “güvenlik” görevlilerinin aracında, hastane koridoru ve doktor odasında işkence ve darba maruz kaldı.
Gözaltına alındıktan sonra yaşadığı işkenceden ötürü Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 2020’de avukatı Rehşan Bataray Saman bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu karara bağlayan AYM, “Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine” ve “…eziyet yasağının maddi ve usul boyutlarının ihlal edildiğine” dair karar verdi.
AYM’den hak ihlali kararı
Bu nedenlerle AYM’ye başvurduklarını belirten Rehşan Bataray Saman, “Güvenlik görevlilerinin Kötü muamele ve eziyet yasağını ihlal ettiği ve bununla ilgili etkili bir kovuşturma ve soruşturma yürütülmediğini, yargılamanın uzun süre sürüncemede kaldığı, tarafsız bir soruşturma yürütülerek delillerin toplanmadığı gibi birçok tespite yer veren AYM, ihlal kararı verdi” dedi.
Zaman aşımı kararına karşı itiraz
Uluslararası sözleşmelerde zaman aşımına tabi olmadığı tanımlamanın işkence suçu ile ilgili Türkiye yargı sisteminde çok sistemli bir cezasızlık politikasının olduğunun altını çizen Rehşan Bataray Saman, dava açılmasının bile çok büyük bir başarı olduğunu kaydetti. Buna karşı uzun yıllardır hukuki mücadele yürütüldüğünü dile getiren Rehşan Bataray Saman, şöyle devam etti: “Müvekkilin işkenceye uğradığı ilk andan itibaren suç duyuruları yapıldı. Bu hukuk dosyasının arkasında Adli Tıp’a sevkine kadar çok büyük mücadeleler var. Maalesef cezasızlık nedeniyle zaten bu suçlar sürekli devam ediyor. Tarihe dikkat çekersek hükümetin ve ilgili birimlerin ‘işkenceye sıfır tolerans’ açıklamalarının en yoğun yapıldığı dönemdir. Deliller ve raporlar tespitli olmasaydı dava yine açılmayacaktı. Normalde iç hukuk yolları tüketilip, kararlar kesinleştikten sonra AYM’ veya AİHM’e gidilir ama etkisiz bir yol olduğu için biz devam ederken AYM’ye başvurduk. Dosya uzun süre devam ettikten sonra zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verildi. Bu düşme kararına karşı İstinaf yoluna başvurduk. İstinaf başvurusunda da bir sonuç alamazsak tekrar AYM ve AİHM yoluna gideceğiz.”
Kaynak: FLASH HABER TV