Gültekin Uysal: “Milletimizin Kendi Kaderine Hakim Olabilmesi İçin İşleyen Bir Demokrasi Ve Hukuk Düzenine Kavuşturabilmek Elimizde”
MERAL AKŞENER: AK PARTİ SAYESİNDE TOPRAKLARIMIZ BİR GÖÇMEN DEPOSUNA DÖNÜŞTÜ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye bir hendek olmuştur. Türkiye’yi hendek, göçmen havuzu haline ve Avrupalıların neredeyse çöplüğü haline getiren bu anlayışı perdelersek, öfkelerimizi bu tarafa yönlendirir de burayı perdelersek bu ülkeye yapılan en büyük ihanettir. AK Parti sayesinde maalesef topraklarımız bir göçmen deposuna dönüşmüştür. Bunu unutmayacağız; AK Parti ve Sayın Erdoğan sayesinde” dedi.
İYİ Parti, bugün Ankara’daki bir otelde düzenlediği basın toplantısında, “Kararlı ve planlı geri dönüşe az kaldı” sloganıyla ‘Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı’nı açıkladı. Meral Akşener, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Mültecilere kızabiliriz ama o öfkenin odaklanacağı yer, Sayın Erdoğan ve AK Parti iktidarıdır. Bu öfke eğer sadece bu yabancılar üzerinde odaklanırsa tam da iktidarın beceriksizlikleri, hatta bilerek yaptıkları en büyük kötülükleri unutturmuş olur ve biz, yani aziz Türk milleti, yani siz gençler, yani siz kadınlar, yani hepimiz çırak çıkmış oluruz.
“KARARLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDUĞUMUZ BİR YOL HARİTASI BU”
Bu hesap sorulmalıdır. Bu hesap, ülkemizi bir hendek haline getiren Sayın Erdoğan ve iktidarından sorulmalıdır. Nerede sorulmalıdır? Bu iktidarı götürmek üzere sandıkta sorulmalıdır. Demokrasiyle sorulmalıdır. Eğer hürriyetsizlikten nefes alamayan gençlerimizin, istibdattan inim inim inleyen insanlarımızın, yokluktan ağlayan kadınlarımızın, annelerimizin; haksızlığa uğramış gençlerimizin; 92 puanlarla atanamamış, ama buna karşılık yanındaki arkadaşı AK Parti’den ayısı, dayısı olduğu için 58 puanla atanmış o genci, arkadaşını gören 92 puanlık, 88 puanlık gençlerimizin bu ülkenin yönetim anlayışına duydukları, bu zihniyete, bu liyakatsizlik, bu şeffaf olmayan yönetim anlayışına, bu zihniyete, bu kayırmacı zihniyete ve insanları, milleti tebaa gören bu zihniyete karşı duydukları öfke eğer Suriyeliler üzerinden, kaçak göçmenler üzerinden, Tayyip Erdoğan ve iktidarını perdelemek üzere kullanılırsa bu ülkeye en büyük ihaneti etmiş olunur. Onun için bugün arkadaşlarımızın sunacağız bu tanıtım toplantısı çok önemlidir ve iş başına geldiğimizde, Allah bize bunu nasip ettiğinde, yapacağımız kararlılığımızı ortaya koyduğumuz bir yol haritası bu. Bu yol haritasını; seçmenimiz, milletimiz bize teveccüh gösterdiğinde, bize ruhsat verdiğinde milimiyle yerine getireceğimizin sözünü vereceğiz.
“TÜRKİYE’Yİ GÖÇMEN HAVUZU HALİNE BU ANLAYIŞI PERDELERSEK BU ÜLKEYE YAPILAN EN BÜYÜK İHANETTİR”
Türkiye bir hendek olmuştur. Türkiye’yi bu hendek, göçmen havuzu haline ve Avrupalıların neredeyse çöplüğü haline getiren bu anlayışı perdelersek, öfkelerimizi bu tarafa yönlendirir de burayı perdelersek bu ülkeye yapılan en büyük ihanettir. Dolayısıyla bugün burada, AK Parti sayesinde maalesef topraklarımız bir göçmen deposuna dönüşmüştür. Bunu unutmayacağız; AK Parti ve Sayın Erdoğan sayesinde. Şimdiye kadar, yapıcı siyaset anlayışımızın gereği olarak yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan hiç geri durmadık. Muhalefette olsak bile Türkiye’nin yönetimini devralmaya hazır bir siyasi partinin sorumluluğuyla hareket ettik. Nitekim bizzat ben, Sayın Erdoğan’a bir çağrıda bulundum. ‘Sayın Erdoğan, sinirini yenemiyorsan, rasyonel olamıyorsan ben Suriye’ye gidip Esat ile görüşmeye hazırım’ dedim. Milletvekillerimiz, pek çok arkadaşımız, bu konuda Meclis’te, ülkemizde kaç sığınmacı olduğunu, kaç kişiye vatandaşlık verildiğini, seçmen listelerinde adı olan kaç Suriyeli sığınmacı olduğunu, yabancılara konut satımı yoluyla vatandaşlık verilmesinin detaylarına yönelik olarak defalarca araştırma ve soru önergeleri verdiler. Ayrıca geçtiğimiz aylarda Gazi Meclis’imizin kürsüsünden Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a bir çağrıda bulundum. Gelin, özel bir oturumda ve milletimizin gözleri önünde meseleye bakışımızı ve çözüm önerişlerimizi ortaya koyalım. Milletimizi ve memleketimizi bu cendereden birlikte çıkaralım’ dedim. Ancak iktidar, bizi duymazdan gelmeye, her zaman olduğu gibi sorunu da görmezden gelmeye devam etti. Birbiriyle çelişen, tutarsız ve lakayt açıklamalarla insanlarımızı tedirgin etti. Ensar, muhacir kavramları üzerinden konusu esas bağlamlarından çıkarıp kendi ideolojik çerçevesinde tanımlarda bulunarak siyasi tabanlarını konsolide etmeye çalıştı ama artık takke düştü, kel göründü.
“MAALESEF BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA ARTIK SIĞINMACILAR İÇİN KAYNAK ÜLKE SURİYE, HENDEK ÜLKE TÜRKİYE, HEDEF ÜLKELER AVRUPA HALİNE GELMİŞ DURUMDA”
Futboldan dış politikaya, dış politikadan tıbbiyeye her konuda uzman bir insan iş başında olduğu için bugün Türkiye, bir hendek ülke. Ayrıca da -gözden yine kaçırılan- Avrupa’nın çöplerinin getirildiği de bir ülke. Şimdi, AK Parti’den önce istisnasız her iktidarın özenle uyguladığı bir devlet politikası olan, ‘göç yolları üzerinde bulunan Türkiye’nin kaçak göçmenler için bir hendek olmasını engelleme’ olarak isimlendireceğimiz ve ülkemiz için hayati derecede önemli olan bu politika, AK Parti’nin vizyon ve planlama yeteneğinden yoksun yönetim anlayışı sayesinde terkedildi ve maalesef bugün geldiğimiz noktada artık sığınmacılar için kaynak ülke Suriye, hendek ülke Türkiye, hedef ülkeler Avrupa haline gelmiş durumda. İşte bu nedenle İYİ Parti olarak, AK Parti’nin berbat göç politikalarının ortaya çıkardığı ekonomik, toplumsal, güvenlik ve dış politika sorunlarının çözümü için, Cumhuriyet’imizin 100. yılına yakışır huzurlu ve güvenli Türkiye için bu alandaki çalışmalarımızın ilk adımını 2019 yılının aralık ayında düzenlediğimiz Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüş çalıştayımız ile atmıştık. Çalıştayımız kapsamında, çok boyutlu sorunu çözümlemeye yönelik bir sonuç bildirgesini milletimizle paylaşmıştık. Bildirge kapsamında, üç aşamalı bir plan çerçevesinde tedbirler önermiştik. O zamandan beri de vatandaşlarımızdan gelen şikayetlere kulan vererek, iktidara geldiğimizde uygulayacağımız politikaları geliştirmeye devam ettik. Nitekim bugün de burada bu çalışmalarımızın sonucu olan göç doktrini ve stratejik eylem planımızı milletimizle paylaşıyoruz. Milletimize ve memleketimize hayırlı olsun.”