14 Ekim 2024 Pazartesi

‘Giresun Sendromu’ Tıp Literatürüne Girdi

Giresun’da bir hastada görülen ve tüm organların yer değiştirmesine bağlı siroz hastalığı vaksı tüm dünyada görülmeye başlandı. Hastalık, ‘Giresun Sendromu’ adıyla tıp literatürüne geçti.

Tüm organların yer değiştirmesi ve buna bağlı olarak siroz gelişmesiyle karakterize edilen hastalığı tanımlayan Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, bu durumu Giresun Sendromu olarak adlandırdı.

Hastalık hakkında Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cumhur Dülger; “Dünyada ilk defa tüm organları ayna görüntüsünde ters dönmüş bir hastamızda kalp yetmezliğine bağlı siroz tespit ettik. Bu vakayı ulusal ve uluslararası kongrelerde hakemlerin onayıyla tıp literatürüne kazandırdık ve ‘ Giresun Sendromu’ adını verdik” dedi.

GİRESUN SENDROMU ASLINDA NE?

Dülger, bu hastalığın nadir görüldüğünü ancak bu vakada tüm organların yer değiştirdiğini ve bunun yanı sıra sirozun geliştiğini söyleyerek şu sözleri ekledi:

“Bu hastalar normal kapasitelerinde çalışamıyor, yürüyemiyor ve ömürleri kısalıyor. Karaciğer fonksiyonlarındaki bozulmalar zamanla daha belirgin hale geliyor ve uygun tedavi yapılmazsa hastalık hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabiliyor. Siroz olduktan on on iki sene sonra da hastalar karaciğer nakline ihtiyaç duyuyorlar. Bir kısmı nakil yaptırıyor, bir kısmı yaptıramıyor yaşam beklentileri daha kısa oluyor. Uygun tedavi edilmezlerse hayati tehlikeli olan bir hastalık grubu. Uzun yıllar farkına varmadan yaşıyorlar ama bir zaman geliyor. Karaciğer fonksiyonlarında bozukluk çıkıyor. Bu durumda müdahale lazım geliyor. Biz hem kalp açısından hem de karaciğer açısından gereken tedavilerine başladık. Şu an hastamızın durumu iyidir”

Sendrom hakkında konuşan bir diğer isim Dr. Gökhan Aydın ise, “Nadir görülen hastalıklar var ama bu nadirden ziyade ilk kez görülen bir vaka. Ben de klinik hayatımda ilk defa gördüm. Hastanın bize karaciğer sirozu bulgularıyla başvuruyor. En önemli bulgularda nefes darlığı, karında sıvı, toplanması ve halsizlik şikayeti. Hastanın genel olarak laboratuvarına baktığımız zaman öncelikle ön tanımlarını koyuyoruz. Sonra tanımlamalarda hastanın tüm organlarının yerinin değiştiği ve bizim de görmediğimiz bir vaka olduğu için literati de tanıyoruz. Acaba tedaviyi verirken böyle bir hasta var mı? diğer hekimler ne şekilde yaklaşmış, onların tedavi realiteleri nelerdir? Çünkü bizde bir tedavi verirken sadece kendi görüşlerimiz doğrultusunda değil, diğer hekimlerin uygulamalarını da dikkate alıyoruz. Ancak buna benzer bir vaka olmadığını gördük. Bunun üzerine Prof. Dr. Cumhur Hocamızın önderliğinde tıp literatüründe yayınlayarak anlatmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler