23 Kasım 2024 Cumartesi

SAMSUN EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: “SAVAŞÇI, AYRIŞTIRICI, DÜŞMANLAŞTIRICI DİLİNİZİ DE POLİTİKALARINIZI DA KABUL ETMİYORUZ”

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle “Sömürünün olmadığı; dil, din, ırk cinsiyet ayrımının yapılmadığı eşit adil özgür bir dünya için, sizin savaşçı çatışmacı ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı, dilinizi de politikalarınızı da kabul etmiyoruz. Bizler “savaş çığırtkanlığına” karşı, yüreği emekten, barıştan, insan sevgisinden ve demokrasiden yana olanlar, bir arada yaşama hakkını her koşulda savunanlar, er ya da geç barış içinde bir arada yaşamanın mümkün olduğunu başta emperyalistler ve onun işbirlikçilerine göstereceğiz” açıklaması yaptı.

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle dün Atakum ilçesi Çobanlı İskelesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, HDP, TİP, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), DİSK, Emekli-Sen, Halkevleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şubesi ve diğer sivil toplum kuruluşları katıldı. Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Arzu Özçelik, şöyle dedi:

“İnsanlık tarihi boyunca tüm dünya halkları eşitsizlik adaletsizlik ve iklim krizi ile boğuşurken egemenler silahlanma ve savaş peşinde oldu. Tarih boyunca milyonlarca cana, doğa katliamına, tarifsiz acılara yol açan savaşın sonuçlarına rağmen silah harcamaları sürekli artıyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Ülkeler arası silahlanma yarışı uzayda gerçekleştirilen yeni silah denemeleri ile daha tehlikeli bir hal alıyor. Sadece dünyayı değil galaksimizi tehdit eden bu çılgınlığın arka planında her zamanki gibi sınırsız kar güdüsü, sömürü çarkı ve sınıfsal hegemonik güç savaşları yatmaktadır.

“KADIN CİNAYETLERİNİN ÖNLENEMEMESİ ŞİDDET VE SAVAŞ ORTAMININ SONUCUDUR”

Dünyada ve ülkemizde artan çatışma koşullarında kadınların haklarına yönelik saldırı, kadınlara kölelik koşullarında yaşam dayatması, çocuk yaşta evlilik, taciz ve tecavüzlerin normalleştirilmesi gibi koşullarla kadınlar, yaşamak durumunda kalmıştır. Coğrafyamızda AKP/MHP faşizminin uyguladığı kadın düşmanı politikalar sonucunda pek çok kadın katledilmiş, tacize/ tecavüze uğramış, hatta kadınlar kendilerine tecavüz eden erkekle evlenmek zorunda bırakıldığı yasalarla karşı karşıya kalmıştır. Biz kadınlar biliyoruz ki; iktidarın sergilemiş olduğu kadın düşmanı politikalarının sebebi kadının gücünden, iradesinden ve direngenliğinden korkmasındandır. Kadınların bu gücünden kaynaklı mevcut İktidar tarafından toplumsal yaşamın dışına itilmeye çalışılmaktadır.  Kadın cinayetlerinin önlenememesi, kadına yönelik taciz ve tecavüzün artması böylesi bir şiddet ve savaş ortamının sonucudur.

“SAMSUNLULAR BARIŞ İÇİNDE YAŞAMANIN TEMEL HAK OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİRLER”

Nefret saiki ile LGBTİ bireylere yönelik fobik saldırıların ve söylemlerinin her geçen gün artışına tanık olmaktayız. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar. Yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının dünyanın geleceğini tehdit eder düzeye ulaşmasının son kanıtı olan pandemiye, yaşanan orman yangınları ve sel felaketleri gibi açık göstergelere rağmen doğa talanı, HES’ler, canlıların yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, orman yangınları, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için yaşama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında değil! Samsun halkı biliyor ki İnsanlığın barış ve dostluk içinde eşit, özgür ve adil olarak birlikte yaşamak en temel insan hakkıdır. Bizler adaletsizlikle, ayrımcılıkla, talanla mücadele etmek yerine, halkları birbiri ile savaştıran çatıştıran ve ötekileştiren egemenlere buradan haykırıyoruz. Bizler barışta, özgürlükte, kardeşlikte inat etmeye devem edeceğiz. Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin, güç ve sermaye kavgalarının bizi bölmesine izin vermeyeceğiz. Sömürünün olmadığı; dil, din, ırk cinsiyet ayrımının yapılmadığı eşit adil özgür bir dünya için, sizin savaşçı çatışmacı ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı, dilinizi de politikalarınızı da kabul etmiyoruz. Bizler “savaş çığırtkanlığına” karşı, yüreği emekten, barıştan, insan sevgisinden ve demokrasiden yana olanlar, bir arada yaşama hakkını her koşulda savunanlar, er ya da geç barış içinde bir arada yaşamanın mümkün olduğunu başta emperyalistler ve onun işbirlikçilerine göstereceğiz. Barış için mücadele ederek bu savaşın kazananı olacağız. Samsun Emek ve demokrasi güçleri olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ve her gün savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunacağız ve savunmaya devam edeceğiz.”

 

İlgili Haberler