TEPEBAŞI BELEDİYESİ’NDE EN DÜŞÜK İŞÇİ MAAŞI 7 BİN 674 LİRA OLDU
ERDOĞAN: BİRİLERİ, ÜLKEMİZİN ADALET SİSTEMİNİ SUÇ ÇETELERİNİN KİRLİ OYUNLARINA KURBAN ETMEK İÇİN VAR GÜCÜYLE UĞRAŞIYOR. BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni adli yıl açılış töreninde, “Birileri maalesef, ülkemizin adalet sistemini, nerelerle bağlantılı oldukları az çok tahmin edilen suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle uğraşıyor. Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığı herkes görecek, kabul edecek. Bu ülkede herkes mücadelesini hukuk ve ahlak kuralları çerçevesinde verecektir” dedi. Erdoğan, “AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir, ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca oralarda da ters kararlar verir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Yargıtay’da düzenlenen 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:
“Yeni adli yılın ülkemiz, milletimiz, hakim ve savcılarımız, avukatlarımız ve tüm adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılının bize, geride kalan bir asırdaki birikimimizin toplu bir envanterini çıkarma, kat ettiğimiz mesafeyi ölçme vesilesi olmasını diliyorum.
“KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPSAK DA ELİMİZDEKİ MALZEMENİN DARBE DÖNEMİNİN ÜRÜNÜ OLDUĞU GERÇEĞİNDEN KURTULAMIYORUZ”
Türkiye, Anayasa’sında da belirtildiği şekilde demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ifadesi, tarihi kökenleri de olan önemli bir vurgudur. Geride bıraktığımız 20 yılda, ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Halihazırdaki Anayasa’mız da 1980 darbesinin ardından hazırlanıp yürürlüğe girmiştir. Çok sayıda köklü değişiklikler yapsak da elimizdeki malzemenin darbe döneminin ürünü olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz.
“İNSAN HAKLARINA DAYANAN, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ESAS ALAN; SİVİL, DEMOKRATİK VE ÖZGÜRLÜKÇÜ YENİ BİR ANAYASAYI ÜLKEMİZE HENÜZ KAZANDIRAMADIK”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra da yeni bir adım attık. Geçtiğimiz yıl bir kez daha siyasi partilere, ülkemizi yeni bir Anayasa’ya kavuşturma çağrısında bulunduk. Müzakereye esas olan bir taslak hazırladık. Ancak bu çağrımız sonuçsuz kaldı. İnsan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü esas alan; sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık. Umudumuzu da kaybetmedik, kaybetmiyoruz; siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni anayasa çalışmasını tekrar başlatacağımızı ümit ediyoruz…
İkinci derece yargılama yapan istinafı ülkemize kazandırdık… Hakim ve savcı adaylığını kaldırarak yerine yargı mensuplarının daha iyi yetişmelerini sağlayacak hakim ve savcı yardımcılığı müessesini kurduk. Adalet sisteminin altyapısında da büyük bir değişime imza attık. Adli yargıdaki mahkeme sayısını 3 bin 581’den yüzde 91,3 artışla 6 bin 852’ye, idari yargıdaki mahkeme sayısını 146’dan yüzde 42 artışla 248’e çıkardık. FETÖ ihanet çetesinin tasfiyesiyle ortaya çıkan eksikliğe rağmen hakim ve savcı sayısını 9 bin 349’dan yüzde 143 artışla 22 bin 756’ya yükselttik. İlk derecesinden yükseğine kadar yargı kurumlarımızın tamamının çalışanlar ve hizmet alanlar için çile mekanlarından huzurlu kamusal mekanlar haline dönüşmesi dahi başlı başına bir başarı işaretidir.
“HUKUKİ HİMAYE SİGORTASI’NI TÜRKİYE’YE DE KAZANDIRMAYI PLANLIYORUZ”
Önümüzdeki dönemde adalet sistemimizde yeni iyileştirmeler yapacağız. Gündemimizin en başında avukatlarımızın sorunu var, bunun için Avukatlık Kanunu’nu barolarımızla birlikte çalışarak yenilemek istiyoruz. Hedefimiz, savunma hakkının daha da güçlendirilmesidir. Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde çeşitli sebeplerle hak mahrumiyetlerine uğramasından üzüntü duyuyoruz. Adli yardım sistemimizi yeniden ele alacağız. Hukuk sigortası olarak anılan ve değişik ülkelerde uygulaması bulunan Hukuki Himaye Sigortası’nı Türkiye’ye de kazandırmayı planlıyoruz. Adalet Bakanlığı’mızın kurduğu bilim komisyonun teklifleri doğrultusunda Hukuki Himaye Sigortası’nı hayata geçireceğiz. Yapay zekayı yargının hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve adaletin vakti tecellisi için yeni projeleri devreye alacağız.
“BİRİLERİ ÜLKEMİZİN ADALET SİSTEMİNİ SUÇ ÇETELERİNİN KİRLİ OYUNLARINA KURBAN ETMEK İÇİN VAR GÜCÜYLE UĞRAŞIYOR. BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Birileri maalesef, ülkemizin adalet sistemini nerelerle bağlantılı oldukları az çok tahmin edilen suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle uğraşıyor. Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığı herkes görecek, kabul edecek. Bu ülkede herkes mücadelesini hukuk ve ahlak kuralları çerçevesinde verecektir.
“AİHM, KARARLARINDA ADİL DEĞİLDİR, SİYASİDİR. KONU TÜRKİYE OLUNCA SİYASİ KARAR VERİR”
Özellikle AİHM ile ilgili yapılan değerlendirmeler konusunda açık ve net söylüyorum; AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir, ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca oralarda da ters kararlar verir.
“YASAMA ORGANININ İTİBARINI SARSACAK HESAPLARIN HANGİ KÜÇÜK HESAPLARLA YAPILDIĞINI GÖRDÜKÇE ÜZÜLÜYORUZ”
Yasama organının itibarını sarsacak hesapların hangi küçük hesaplarla yapıldığını gördükçe üzülüyoruz. Yürütmenin önüne kamu görevlilerini tehditten yalan ve yanlış bilgilerle kurumları töhmet altında bırakmaya kadar uzanan provokatif tutumlarla döşenen taşları, serpilen dikenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Tek gayemiz, ülkemizin zarara uğramaması, milletimizin güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel gelmemesidir. Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, milletimizle birlikte hepimizin en büyük teminatı ve güvencesi olan adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.
“TÜRKİYE ARTIK YENİ BİR SEVİYEYE, YENİ BİR LİGE ÇIKMIŞTIR”
Dünya, geçtiğimiz asırda kurulan siyasi ve ekonomik güç dengelerinin kökünden sarsıldığı dönemden geçiyor. Bu süreç Türkiye’yi de tarihi yol ayrımına getirmiştir. Son iki asrı yeniden diriliş mücadeleleriyle geçen ülke olarak demokrasi ve kalkınma inşasını yeni tamamlayabildik. Cumhuriyet yıllarına damga vuran vesayetin, darbelerin, siyasi krizlerin, ekonomik çöküşlerin, terörün, sosyal gerilimlerin her biri ayrı değerlendirme konularıdır. Türkiye, artık yeni bir seviyeye, yeni bir lige çıkmıştır. Yaşanan her gelişme, ülkemizin önündeki fırsatın büyüklüğünü ve bizim bunu kullanabilme potansiyelimizin gücünü teyit etmektedir. Ülkemiz, geçtiğimiz 20 yılda sahip olduğu altyapı ile bugünlere hazırlanmıştır.
“ADALET BAKANLIĞI’MIZ KOORDİNASYONUNDA YARGI VE HUKUK DÜNYAMIZ, 2053 VİZYONUNU HAZIRLAMAYA BAŞLAMALIDIR”
İnsanımızın kendine güveni öylesine kuvvetlendi ki dünyanın neresine giderseniz gidin elinde bavulu olmadan dahi gelip başarı hikayesi yazan insanlarımıza rastlamak mümkün. Sivil toplum kuruluşlarımızın gönüller kazanan çalışmaları başlı başına bir efsane. Türkiye, artık dünyanın yeniden şekillenen siyasi ve ekonomik yönetim yapısının dışlamaya kimsenin gücü yetemeyeceği bir aktörü haline gelmektedir. Buradan çağrımı yapıyorum; Adalet Bakanlığı’mız koordinasyonunda yargı ve hukuk dünyamız, 2053 vizyonunu hazırlamaya başlamalıdır.”