Batı ülkelerinde evlere ayakkabıyla girme alışkanlığı, toplumda hijyen ve kültürel farkındalık açısından hala tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Birçok doktor, bu alışkanlığın mikropların eve taşınmasına ve çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söylerken, sosyal bilimciler ise bu davranışın köklerini açıklıyor.

Hollywood filmlerinde ya da İngiliz dizilerinde karakterlerin evde ayakkabılarıyla dolaştığını sıkça görürüz. Türkiye gibi ülkelerde ise bu durum oldukça garipsenir. Peki, Batı’da bu alışkanlığın altında yatan nedenler nelerdir? Boston Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, bu davranışın temelinde yatan faktörler arasında tarihsel, dini ve kültürel ayrımlar bulunuyor.

EVE BU YÜZDEN AYAKKABIYLA GİRİYORLAR

Özellikle dinin etkisi bu konuda büyük bir rol oynuyor. İslam ve Hinduizm gibi dinlerde ayaklar, kirli ve saygısızlık olarak görüldüğünden, ayakkabılar hem ibadet alanlarında hem de evlerde çıkarılır. Zamanla bu dini pratikler, evlere taşınarak günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Müslümanlık ve Budizm’deki bu anlayış, sadece bu dinlerin mensuplarını değil, aynı zamanda diğer coğrafyalarda da etkili oldu. Örneğin, Ukrayna ve Rusya’da çoğunluğu Hristiyan olan insanlar dahi evlerine ayakkabısız girme alışkanlığını sürdürmektedirler.

AVRUPA ÜLKELERİNDE ÇOK YAYGIN

Avrupa’da ise Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde evde ayakkabı giyme yaygındır. Bu durumun kökeni, tarihten gelen farklı yaşam biçimlerine ve kültürel tercihlere dayanmaktadır. Din, hijyen anlayışı ve toplumsal normlar, evde ayakkabı giyme alışkanlığının altında yatan en önemli sebepler olarak karşımıza çıkıyor.

Her ne kadar hijyen açısından zararlı olarak görülse de bu alışkanlık, Batı’da derin tarihsel ve kültürel kökenlere sahip bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor.