Yankı Bağcıoğlu: “Son Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Deniz Haydutluğuyla Mücadelenin Yanı Sıra Terörizmle De Mücadele İçin Gemi Görevlendirmemize Cevaz Vermektedir”
Çöl Ortasında Servet: Yüzen Defineye Değer Biçilemiyor
Portekiz gemisi Bom Jesus, 7 Mart 1533’te Lizbon’dan Hindistan’a doğru yola çıktı. Ancak gemi, Güney Atlas Okyanusu’nda şiddetli bir fırtınaya yakalanarak battı. Hazinelerle dolu bu gemi, yüzyıllar boyunca kayıp kaldı ve adeta tarihin derinliklerine gömüldü. Yaklaşık beş asır sonra, gemi oldukça şaşırtıcı bir şekilde, Namibya’daki bir çöl bölgesinde, elmas madencileri tarafından bulundu.
Bir Portekiz gemisi olan Bom Jesus, 7 Mart 1533’te Lizbon’dan Hindistan’a doğru yol alırken Güney Atlas Okyanusu’nda şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Hazinelerle yüklü olan gemi, yaklaşık beş asır sonra keşfedilene dek hiçbir iz bırakmadan kaybolmuş gibi görünüyordu.
Gemi enkazı, bulunabilecek en ilginç yerde, Namibya’daki bir çölde, elmas madencileri tarafından ortaya çıkarıldı. Arkeolog Dr. Dieter Noli, bu buluntuya hiç şaşırmamış görünüyordu ki “Bir gün mutlaka bir gemi enkazına rastlamayı bekliyorduk” dedi.
Gerçek de böylelikle ortaya çıktı… Bölgede faaliyet yürüten elmas şirketi De Beers, on yıldan uzun bir süredir ‘kayıp gemi enkazını’ aramaktaydı. Büyükçe bir kum tepesi kazılınca Bom Jesus ortaya çıktı!
YÜZEN DEFİNE
Fakat sonuç, ‘topu topu bir İspanyol kılıcı ve bir torba altın’ bulmayı uman definecilerin beklediğinden çok daha fazlasıydı. Zira gemi enkazının bulunmasından neredeyse bir hafta sonra, ‘altın sikkelerle dolu bir hazine sandığına’ ulaşıldı!
Dr. Noli, sözlerine şöyle devam etti: “Hazine sandığına altıncı günde ulaştık. Şapkanıza 2 bin adet altın sikke doldurduğunuzu hayal edin, tarihi eserler de cabası…” Oysa şölen daha yeni başlamıştı.
GEMİDEN NELER ÇIKTI
Gemiden altın sikkelerin yanı sıra ‘fildişi eserler, 2 tona yakın bakır külçe; ayrıca içinde kılıçlar ve tüfeklerin de olduğu çok sayıda tarihi eser niteliğinde eşya’ çıktı!
Hazinenin değeri toplamda yaklaşık 13 milyon dolardı! Bu Türk Lirası ile yaklaşık 445 milyon TL’ye tekabül ediyor…
NASIL KORUNDU
Peki, bütün bu buluntular nasıl bozulmamıştı? Cevabı oldukça etkileyici: “Bakır külçeler enkazın korunmasında kilit bir rol oynamıştı!”
Zira Dr. Noli’ye göre, “Ahşap ve deri ile beslenmeyi seven deniz organizmalarını batıktan, tonlarca bakır uzak tutmuştu…” Ve bu sayede, hazine beş asır boyunca korunmuştu.
DEFİNECİLERİN UĞRADIĞI HAYAL KIRIKLIĞI
DeBeers şirketi ve madenciler ne yazık ki keşiflerinin keyfini çıkaramadı. Dr. Noli, Fox News’e demecinde, “Namibya hükümeti her şeyi elimizden aldı” dedi.
Dr. Noli, sözlerine şöyle devam etti: “Sahilde bir gemi bulunduğunda uygulanan normal prosedür budur. Devlet her şeyi alır. Bunun tek istisnası geminin bir devlete ait olmasıdır. Bu durumda geminin bayrağı altında seyrettiği ülke, gemiyi ve içindekileri alır.”
“Bu olayda da gemi, Portekiz Kralı’na aitti, bu da onu bir devlet gemisi yapıyordu. Dolayısıyla gemi ve içindekiler Portekiz’e aitti. Ancak Portekiz hükümeti çok cömert bir şekilde bu haktan feragat ederek, gemi ve içinden çıkanların, Namibya’da kalmasını istedi…
EN ESKİ VE EN DEĞERLİ
Namibya’da bir çölde bulunan Bom Jesus batığı, Sahra Altı Afrika bölgesinde bugüne dek keşfedilen en eski ve en değerli gemi enkazı olarak tarihe geçti.
Bu arada, geminin tam olarak nasıl battığı belirsizliğini koruyor. Ancak Portekiz Dışişleri Bakanlığı’nın 2011 yılında yayınladığı bir rapora göre, şiddetli bir fırtına nedeniyle kıyıya çok yaklaşmasının ardından, gövdesinin bir kayaya çarpması sonucu alabora oldu.
Sonraki yüzyıllarda ise kıyı şeridindeki sular çekildi ve geminin battığı alan ise çölleşti… Gemi, tam da bu yüzden kıyıdaki bir çölde bulundu.
Kaynak: FLASH HABER TV
