İsrail’in Lübnan’daki saldırılarında can kaybı 2 bin 530’a yükseldi!
İsrail’e füze saldırısı sonrasında İran’daki hava nasıl?
Salı gecesi, İran semaları İsrail’e doğru atılan füzelerin ışıklarıyla aydınlanırken, İran halkı anında tepki vermeye başladı. Ülke genelinde sosyal medya, roketlerin geçişini titrek videolarla paylaşan kullanıcılarla doldu. Halkın duyguları gurur, korku ve belirsizlik arasında gidip geliyordu.
Bu füze saldırıları, zaten ekonomik sıkıntılar, siyasi belirsizlikler ve toplumsal ayrışmalarla mücadele eden ülkede yeni bir gerginlik kaynağı oldu. İran devlet televizyonu, sokaklarda İsrail’e karşı slogan atan insanları göstererek kutlama havası yaratırken, sosyal medya üzerinden farklı bir tablo çiziliyordu.
Bazı İranlılar, bu saldırının ülkenin gücünü gösterdiğini savunurken, diğerleri bunu gereksiz bir provokasyon olarak görüp eleştirdi. Sosyal medyada “Bu kez farklı hissettirdi” diyenler, İran toplumundaki derin bölünmeleri gözler önüne serdi.
ULUSAL GURUR VE KORKU
Rejimi destekleyenler için bu füze saldırısı, ulusal bir zafer ve meydan okuma anıydı. Bazı İranlılar, Devrim Muhafızları’nı öven sloganlarla coşku dolu videolar paylaştı. Onlara göre İsrail’e karşı gerçekleştirilen bu saldırı, İran’ın bölgedeki gücünü yeniden kazandığının bir işaretiydi.
Ancak diğer yanda, saldırıların gereksiz provokasyon olduğunu düşünen geniş bir kitle vardı. Birçok kişi, bu saldırının İran’ın zaten zor durumda olan ekonomisini daha da kötüleştireceğinden endişe ediyordu. Bir Tahran sakini, “Ülkemizi korumak zorundayız, ama bedelini yine biz ödeyeceğiz” diyerek kaygılarını dile getirdi.
PETROL VE YAKIT KORKUSU
Saldırıdan hemen sonra, İsrail’in İran’ın petrol altyapısını hedef alabileceği söylentileri yayılmaya başladı. Bu haberlerle birlikte birçok İranlı, benzin istasyonlarına akın ederek yakıt sıkıntısı yaşanacağı korkusuyla uzun kuyruklar oluşturdu.
DİPLOMASİ UMUTLARI AZALIYOR
Füze saldırıları, diplomatik ilerlemeler için bir umut ışığı olduğu düşünülen bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Mesud Pezekşiyan’ın seçilmesi, gerilimi azaltmaya yönelik adımlar atılabileceği beklentisini yaratmıştı. Ancak bu son gelişme, diplomasiyi daha da zorlaştırarak çatışma riskini artırdı. Bir sosyal medya kullanıcısı, “Bu saldırı diplomasiden uzaklaştırıp çatışmaya sürüklüyor” yorumunu yaptı.
Genç bir aktivist ise bu tür hamlelerin içerideki reform taleplerinin bastırılmasına bahane olacağından endişelendiğini belirtti. “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketinin getirdiği toplumsal değişimin, bu yeni gerginliklerle gölgelenmesinden korkuluyor.
SAVAŞ KORKUSU VE REJİM DEĞİŞİMİ ÇAĞRILARI
Bu kez birçok İranlı, İsrail’den güçlü bir misilleme geleceği endişesini taşıyor. Tam kapsamlı bir savaş çıkarsa, İsrail’in gelişmiş askeri kapasitesinin büyük bir yıkıma yol açabileceği korkusu hâkim. Bir sosyal medya yorumcusu, “Kimse savaş istemiyor, yetkililer bile” diyerek genel atmosferi özetledi.
Gerilim artarken, bazı kişiler rejim değişikliği çağrısında bulunmaya başladı. Bir izleyici, “İran’ı kurtarmanın yolu savaş değil, rejimi devirmek” diyerek Batı’ya çağrıda bulundu. Ancak birçok kişi, dış müdahalenin yaratabileceği kaostan kaçınmak ve ülkenin geleceğini kendi içinde çözmek gerektiğine inanıyor.
Bu füze saldırıları, İran’da toplumsal bölünmeleri daha da derinleştirdi. Bir yanda rejimin adımlarını destekleyenler, diğer yanda ise savaş, ekonomik çöküş ve içerideki reform hareketlerinin baskı altında kalmasından endişe duyanlar.
Kaynak: BBC Türkçe