22 Kasım 2024 Cuma

AKŞENER: SAMSUN’UN BİR DAĞ KÖYÜNDEN YOLA ÇIKMIŞ GELMİŞ BİR GENÇ KADININ, BENİM GİBİ SİZE BURADAN HİTAP ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL ARTIK

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin eğitim politikasını açıkladı. Akşener, “Tunceli’nin bir köyünden bir kız çocuğunun yola çıkıp gelip burada size hitap etmesi artık mümkün değil. Samsun’un bir dağ köyünden, bugünün şartlarından söz ediyorum, yola çıkmış gelmiş bir genç kadının; benim gibi size buradan hitap etmesi mümkün değil artık” dedi. Akşener, İYİ Eğitim Politikası’nı 6 ilkede özetleyerek; “Geçmişten bugüne getirdiğimiz ve siyasilerin beslendiği o ihtilaf sahaları üzerinden oy devşirmenin önüne geçmenin yolu da bu zihniyeti değiştirmekten geçiyor” dedi.

Ankara’da bugün “İYİ Parti Cumhuriyetimizin 100. Yılında İYİ Eğitim” programı düzenlendi. Açılışta konuşan Akşener, şunları söyledi:

“Bugün İYİ Partimizin eğitime dair vizyonunu, politikalarını sizinle paylaşmak için beraberiz. Eğitimi; cumhuriyetin de demokrasinin de sınıflar arası geçişkenliğin de fırsat eşitliğinin de mihenk taşı olarak gördüğüm için bugüne kadar yaptığımız bütün vizyonumuzu paylaşırken duyduğum bir heyecan.

Atatürk’ün en önemli vizyonlarından birisi eğitime verdiği değer ve eğitimle Türkiye’nin hem demokrasisinin hem cumhuriyet değerlerinin hem hukukun üstünlüğünün hem adaletin tam anlamıyla kamil bir şekilde yerleşmesi, içselleştirilmesinin eğitimle olacağı, onun mihenk taşına dair vizyonu, bakış açı ve kanaatidir.

“İNCİTMEDEN, KIRMADAN, KAYBETSEK DE YARINA YÖNELİK HAYALLERİMİZİ SÖNDÜRMEDEN YAPILAN BİR MÜLAKATTI”

1970’li yıllar Bursa Öğretmen Okulu sınavını kazandım. Mülakata alındım o mülakatta ilkokul öğretmenlerinin dilleriyle ilgili, yani konuşmalarıyla ilgili sorunun olmaması gerekirdi ona bakılırdı. Türkçemiz nasıldır ona bakılırdı. Bizleri incitmeden, kırmadan, kaybetsek de yarına yönelik hayallerimizi söndürmeden yapılan bir mülakattı. Ben kazandım, babamın okula bırakma anını hatırlıyorum. O andan itibaren bu ülkenin çocuklarına neleri nasıl vereceğimiz üzerine eğitildik. Biz doğum stajı yaptık, tam 1 ay ama öğrendik, enjektörle iğne yapmayı öğrendik, ne demek istiyorum? Köy stajı yaptık, şehir stajı yaptık, merkezde bir okulda staj yaptık, periferide bir okulda staj yaptık, köyün birinde staj yaptık, her biri 1 aydı. Bütün bunlara baktığınız zaman bu Türkiye’nin geleceği olan o çocukların, Türkiye’nin demokrasisine, adaletine, ekonomisine, bilimine, eğitimine nasıl yön vereceklerinin öğrenildiği bir eğitimdi. Felsefe, mantık, pedagoji, sağlık bilgisi okuduk. Mozart’ı öğrendik, Türk Sanat Müziğinin en önemlilerini öğrendik.

“GAYET BİLEREK YAPILDIĞINA İNANIYORUM. KİMSE BU KADAR AHMAK OLAMAZ”

Kendi özelimden anlattığım şey bu ülkenin bir kalkınma modeliydi.  Öncelikle öğretmen okulları gitti, sonrasında köy okulları kapandı, bakan değişti, müfredatlar değişti, eğitime olan güven ortadan kalktı, bunun becerisizlik sebebiyle değil gayet bilerek yapıldığına inanıyorum. Kimse bu kadar ahmak olamaz. Bu kadar bilimden uzak, sürekli değişen dijital dünyanın değer setleriyle yeni bir kurgulamaya gitmek gerekirken bambaşka, parası olanın çocuğunu okuttuğu, parası olmayanın çocuklarının ‘işçisin sen işçi kal, köylüsün sen köylü kal’ mantığına mahkum edildiği bir eğitim düzeniyle karşı karşıyayız.

“DAĞ KÖYÜNDEN YOLA ÇIKMIŞ GELMİŞ BİR GENÇ KADININ; SİZE BURADAN HİTAP ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL ARTIK”

Benim köyümde yaşadığım dönemki şanslar şu anda benim köyümde doğan büyüyen genç kızların elinde yok. O kızların elinde bana devlet eliyle sunulan, benim çabamla sonuç aldığımız o fırsat eşitliğini ortaya koyan şartlar yok şu anda. Tunceli’nin bir köyünden bir kız çocuğunun yola çıkıp gelip burada size hitap etmesi artık mümkün değil. Samsun’un bir dağ köyünden, bugünün şartlarından söz ediyorum, yola çıkmış gelmiş bir genç kadının; benim gibi size buradan hitap etmesi mümkün değil artık. Yani cumhuriyetin en zayıf zamanında, yeni kurulduğu dönemden itibaren hayata bakışın, eğitimin yaygınlaştırılmasıyla ortaya konan o vizyonun ortadan kalktığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız. 

Biz, eğitimi nasıl gördük? Biz cephede eşitlenen bir milletiz, diğer fırsat eşitliklerini nasıl sağlarsınız eğitimle sağlarsınız. Türkiye’deki gençlerin yurtdışında garson olarak çalışmasına sebep oluyor eğitimin böyle bir sonucu var. Plansız, programsız üniversitelerde yetiştirilen gençlerin beklenti uyumsuzluğunun Türkiye’ye maliyeti… Atanamayan öğretmen diye bir kavramımız olması, intihar eden öğretmenlerin olması… Çalınan sorular ve bütün bunların neticesinden gençlerimize takılan o nobran tavır.”

İYİ EĞİTİM’İN 6 İLKESİ

Akşener, İYİ Parti’nin eğitim politikasını şu 6 ilkede özetledi:

-Hukukun üstünlüğünü esas alan, liyakat ve veri temelli bir yönetim. Bakanlık ve okul yöneticilerin seçim ve atanmasında liyakat, objektiflik ve hesap verilebilirlik esas alınacak.

-Nitelikli eğitim ve fırsat eşitliği için yeterli, planlı ve koordineli bütçe yönetimi eğitim bütçesi, eğitim harcamalarında KDV’nin kaldırılması, öğrenci destek kart projemiz var.

-Mesleki açıdan sürekli gelişen, itibarlı ve motivasyon sahibi öğretmenler, öğretmenlerin atanması, mülakatların kaldırılması, mesleki gelişim, öğretmenlere ekonomik destek verilmesi.

 -Potansiyelinin gerçekleştirebilen, motivasyonu yüksek ve geleceğe umutla bakan öğrenciler 1 yıl zorunlu okul öncesi, 5 yıl ilkokul, köy okullarının açılması, LGS’nin kaldırılması, güçlü okul modeli.

-Ülkemizin yenilik ve rekabet potansiyelini geliştirecek katılımcı ve kapsayıcı yüksek öğretim, özgür ve özerk üniversiteler, barınma sorunu, kredi ve burslar.

-İnsanın ve toplumunun gelişimini destekleyen hayat boyu öğrenme, kredilendirme ve sertifikalandırma sistemi.”

“SİYASİLERİN BESLENDİĞİ İHTİLAF SAHALARI ÜZERİNDEN OY DEVŞİRMENİN ÖNÜNE GEÇMENİN YOLU”

Akşener, son olarak şunları söyledi:

“İYİ Partinin Genel Başkanı olarak şu sözü vermek isterim, artık bu kutuplaşmadan bıktık, yeni dünya düzeni denilen kavramın içinde dijital değer setlerinin oluşturduğu bambaşka bir dünya varken, hayatımıza giren onlarca yeni kavramın neye tekabül ettiğini anlamakta zorlanırken artık geçmişten bugüne getirdiğimiz ve siyasilerin beslendiği o ihtilaf sahaları üzerinden oy devşirmenin önüne geçmenin yolu da bu zihniyeti değiştirmekten geçiyor.”

 

İlgili Haberler