22 Eylül 2024 Pazar

Avrupa ülkelerinin işe gidiş geliş süreleri açıklandı! Türkiye’nin konumu ise oldukça ilginç

Koronavirüs salgını tüm dünyanına çalışma hayatını büyük ölçüde etkiledi. Dünden bugüne Avrupa genelinde ortalama işe gidip gelme süreleri de farklılık gösterdi. Türkiye’nin listedeki konumu ise oldukça dikkat çekici.

Covid-19 salgını, çok sayıda kişinin uzaktan çalışmaya başlaması ile çalışma hayatını büyük ölçüde etkiledi. O zamandan bu zamana şirketler, evden çalışmanın avantajlarını ve dezavantajlarına ilişkin detaylı veriler elde ederken, birçoğu haftanın en azından bir bölümünde uzaktan çalışma seçeneklerini uygulamaya başladı.

Ancak bazı işverenler, salgının sona ermesinin ardından personelini tam zamanlı olarak ofise geri çağırmaya başladı. Son olarak Amazon, hibrit çalışma politikasına son vererek çalışanların haftada 5 gün ofise dönmesini zorunlu kıldı. Avrupa Birliği’nde (AB) çalışanların büyük çoğunluğu hala işe gidip geliyor.

BAZI ÜLKELERDE İŞE GİDİP GELMEYENLERİN PAYI DAHA YÜKSEK

İşe gidip gelme eğilimlerinin ayrıntılarına bakıldığında, istihdam edilen kişilerin yüzde 4.3’ünün AB’deki ana iş yerlerine gitmek için hiç seyahat etmesine gerek olmadığı görülüyor.

Slovenya yüzde 11.8 ile en yüksek “sıfır dakika” oranına sahipken, onu Belçika (yüzde 8), İrlanda (yüzde 7.9) ve İngiltere (yüzde 7.6) takip ediyor.

İşe gidip gelmeyenlerin oranı Yunanistan ve İtalya’da yüzde 2’nin altında.

Daha detaylı bir analiz için işe gidip gelme sürelerini genel olarak üç kategoriye ayırabiliriz:

  • 1-29 dakika
  • 30-59 dakika
  • 60 dakika ve üzeri

AB’de her 10 kişiden yaklaşık altısı (yüzde 61,3) işe 30 dakikadan daha kısa sürede gidip gelirken, yaklaşık dört kişiden biri (yüzde 26,3) evinden işine 30 ila 59 dakika arasında seyahat etti.

Bu süreler, herhangi bir aktarma olmaksızın tek yönlü yolculukları yansıtıyor.

TÜRKİYE’NİN LİSTEDEKİ SIRASI DİKKAT ÇEKTİ

AB’nin istatistik ofisi Eurostat’a göre, 2021 yılında AB istihdam edilen bireylerin yalnızca yüzde 13,5’i evden çalışıyordu. Eurostat tarafından 2019’da Covid-19 salgın öncesi toplanan mevcut son verilere göre, bu durum Avrupa ülkeleri arasında önemli farklılıklar gösteriyor.

27 ülkeden oluşan AB’de, 15-74 yaş aralığındaki çalışanların ortalama tek yönlü işe gidip gelme süresi 2019 yılında 25 dakika oldu.

Letonya 33 dakika ile en uzun ortalama işe gidip gelme süresine sahipken, onu 29 dakika ile Macaristan ve Lüksemburg takip etti. Türkiye ise 23 dakika ile listenin ortasında yer aldı.

AB üye ülkelerinin çoğunluğu (17 ülke) 24 ila 28 dakika arasında değişen işe gidip gelme sürelerine sahip.

İngiltere ve bazı aday ülkeler listeye dahil edildiğinde, İzlanda sadece 15 dakikalık en kısa ortalama işe gidip gelme süresiyle listenin en altında.

İŞE GİDİP GELME SÜRESİNİ NE BELİRLİYOR?

Genel olarak, kentsel yapı ile iş ve konut yerlerinin coğrafi özellikleri işe gidip gelmenin önemli belirleyicileri olarak görülüyor.

Jose Ignacio Gimenez-Nadal ve meslektaşları, “Avrupalı çalışanların işe gidip gelme sürelerindeki eğilimleri” inceleyerek, işe gidip gelme süresi ile bir dizi ülke özelliği arasındaki ilişkilerin karmaşık olduğunu ortaya koydu.

“Daha iyi karayolu altyapıları, daha yüksek işsizlik oranları ve kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) daha kısa ortalama işe gidip gelme süreleriyle ilişkili olduğunu, daha yüksek motorizasyon oranlarının ise daha uzun ortalama işe gidip gelme süreleriyle ilişkili olduğunu” tespit ettiler.

ZAMANIN ÇOĞU İŞVERENLERE GERİ DÖNÜYOR

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, düzenli olarak işe gidip gelenlerin evden çalışması halinde yolda geçirdikleri zamandan tasarruf ettiğini ancak bu “kazanılan zamanın” büyük bir kısmının iş için harcanan zaman olarak işverenlere geri döndüğünü ortaya koydu.

Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (NBER) tarafından yapılan araştırmaya göre, pandemi sırasında evden çalışanlar, tasarruf ettikleri zamanın ortalama yüzde 40’ını birincil ve ikincil işlere, yüzde 34’ünü eğlenceye (24 dakika) ve yüzde 11’ini bakım vermeye (8 dakika) harcadı.

UZUN İŞE GİDİŞ SÜRESİLERİ  REFAHLA BAĞLANTILI

Toon Zijlstra ve Ann Verhetsel, 35 Avrupa ülkesinde yaptıkları “işe gidip gelenlerin yükü” analizinde, işe gidip gelme süresinin uzaması ile refah düzeyinin düşmesi arasında açık bir bağlantı buldu.

Araştırmaları, işe gidip gelme süreleri daha uzun olan bireylerin daha düşük refah düzeyleri bildirme eğiliminde olduklarını gösteriyor.

Avrupa başkentleri ve şehirleri arasında toplu taşıma memnuniyet düzeyleri önemli ölçüde farklılık gösteriyor.

Kaynak: FLASH HABER TV