İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç: “Can Atalay Aym Kararı Doğrultusunda Derhal Tahliye Edilmelidir”
CHP, SEDAT PEKER’İN İDDİALARINDA İSMİ GEÇENLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU. MUHARREM ERKEK: “ÇÜRÜME O KADAR BÜYÜDÜ Kİ BEKA SORUNU HALİNE GELDİ”
Haber: GÜRKAN DEMİRTAŞ – Kamera: ÜNAL AYDIN
CHP, Sedat Peker’in ‘rüşvet ve yolsuzluk’ iddialarında ismi geçenler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, AKP’nin “yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele” sloganıyla iktidara geldiğini belirterek, “Yeni Y’ler eklediler bu 3Y’ye. Yozlaşma, yalan, yüzsüzlük. Çürüme o kadar büyüdü ki, yozlaşma o kadar büyüdü ki gerçek bir beka sorunu haline geldi” dedi.
Sedat Peker, sosyal medya hesabından hesaptan yaptığı paylaşımlarda, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, eski Sermaye Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu, TOBB Deniz Meclisi üyesi Salih Orakçı ve Marka Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu Sineren’in adının karıştığı rüşvet iddiasında bulundu. Peker, Mine Tozlu Sineren’den, borsada bir işlemi gerçekleştirmek için rüşvet istendiğini ve ismi geçen diğer kişiler de bu rüşvet ağının içinde olduğunu öne sürdü.
CHP, Peker’in iddialarında geçen isimler hakkında bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Muharrem Erkek, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Ankara Milletvekilleri Levent Gök, Ali Haydar Hakverdi ve Murat Emir, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan ve Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı katıldı.
CHP’li Erkek, Türkiye gündeminin son iki gündür ‘yozlaşma, yolsuzluk ve rüşvetle’ karşı karşıya olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“Toplumun çok önemli bir kesimi, nüfusumuzun yarısı, milyonlarca işsiz, milyonlarca emekli, milyonlarca asgari ücretli, milyonlarca genç, ev kadını, derin bir yoksullukla karşı karşıya. Yolsuzluğun olduğu yerde yoksullukla mücadele edemezsiniz. Ama biz kararlıyız. Biz, bugünkü saray iktidarı gibi yoksulluğu yönetmeyeceğiz, yoksulluğu bitireceğiz. Yoksulluğu yeneceğiz. Bu topraklarda yoksulluk asla bir kader değildir.
“YENİ Y’LER EKLEDİLER”
Bir dönem mevcut iktidarın içerisinde yer alan, birlikte hareket eden, iktidar ve çevreleri adına korkutma, şiddet yaratma gibi eylemleri gerçekleştiren, yani iktidar ve çevresinin desteklediği bir yapının içerisinde yer alan bir kişi, Sedat Peker’in bu ciddi iddiaları sebebiyle bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na tüm milletvekillerimizin imzası ile suç duyurusunda bulunduk. 2002’de tek başına iktidar olduklarında ‘3Y ile mücadele edeceğiz’ diyenler; ‘Yolsuzluk, yoksullukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz’ diyenler, yeni Y’ler eklediler bu 3Y’ye. Yozlaşma, yalan, yüzsüzlük. Çürüme o kadar büyüdü ki, yozlaşma o kadar büyüdü ki gerçek bir beka sorunu haline geldi. Onun için cesaretle artık topyekûn herkesin; sivil toplumu, basını, siyasetçisi, yargısı, emniyetiyle bu yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerine gitmek zorundayız. 85 milyona karşı hepimizin görev ve sorumluluğu bu. Ama yargının durumu da içler acısıdır. Yargı, yürütmenin ağır bir tahakkümü altında. Cumhuriyet savcıları harekete geçemiyor. Biz, bugün CHP milletvekilleri olarak ne için buradayız? Cumhuriyet savcıları resen harekete geçemediği için. Halbuki kanun, bu görevi savcılara veriyor.
“YARGI YÜRÜTMENİN VESAYETİ ALTINDA”
Peki ne için harekete geçemiyor Cumhuriyet savcıları? Çünkü saray iktidarının, yürütmenin ağır bir vesayeti altında yargı. Onun için ne diyoruz? İlk seçimde iktidar olacağız, mutlaka ve mutlaka demokratik hukuk devleti için bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis edeceğiz.
“AHLAK ÇÖKTÜ”
Bugün saray iktidarı, ülkeyi yöneten siyasi iktidar, hukuk devletinden uzaklaştıkça suç organizasyonlarına yakınlaştı. Birçok ciddi iddianın üzerine gidilemiyor. Uyuşturucu ticaretiyle ilgili, başka suçlarla ilgili; yolsuzluklarla, rüşvetle ilgili ciddi iddialar var. Kuvvetli şüpheler var. Onun için buradayız. En temel sorunlarımızdan biri. CHP olarak, Millet İttifakı olarak ne diyoruz? İlk seçimde iktidar olacağız, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. İlk bir hafta içinde, TBMM Genel Kurulu’ndan ilk çıkaracağımız yasa, Siyasi Ahlak Yasası olacak. Çünkü ahlak çöktü. Görüyorsunuz, bir siyasetçi, milletvekili, bir kamu görevlisi ile şirket kuruyor, hizmet veriyor. Nerelere hizmet veriyor, nasıl hizmet veriyor? Sermaye Piyasası Kurumu’nun başındaki kişi, piyasa dolandırıcılığı suçlamaları ile karşı karşıya. Yatırımcının, küçük hisse sahiplerinin durumunu düşünün. Toplumda sarsılan güveni, piyasayı, ekonomiyi düşünün. Bugün tarihin en derin siyasi ve ekonomik krizini yaşıyorsa toplum, bunun en temel sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yaratılan bu ucube sistemdir. Bu sistemde çürümeyen hiçbir kurum, çürümeyen hiçbir kurul kalmadı.
“KURUMLAR ÇÜRÜDÜ”
İşte görüyorsunuz, ÖSYM’sinden tutun, KPSS’ye tutun, üniversitelerine tutun, Merkez Bankası’na tutun, Sermaye Piyasası Kurulu’na en son bakın. Bütün kurumlar çürüdü. Biz ne diyoruz? Güçlü kurumlar olmalı. Güçlü kurullar, güçlü kadrolar, güçlü kurallar olmalı. Gücü bir kişide topladığınız zaman çürüme, yozlaşmayı hep birlikte açıkça görüyoruz. Şimdi buradan yargıya ve Cumhuriyet savcılarına seslenmek istiyoruz. Siz, Cumhuriyet savcısısınız. Siz, bu yolsuzluk, rüşvet çarkı ile cesaretle mücadele edeceksiniz. Nereye uzanırsa uzansın, arkasında kim olursa olsun, tüm bu ciddi iddiaların cesaret ile üzerine gideceksiniz. Çünkü sizin bir tek efendiniz vardır. O da hukuktur. Başka yerlere bakmayın, cesur olun. Hukukçular cesur olmazsa 85 milyon vatandaşın, hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Bizim mücadelemiz bunun için. Bizim mücadelemiz, demokratik hukuk devleti ve adalet için.
“GERÇEĞİN ÜZERİNİ HİÇBİR GÜÇ ÖRTEMEZ”
Adalet olmazsa; adalet, yargı suçla, yolsuzluk, rüşvet ile mücadele edemezse her şey mahvolur. Adalet olmazsa aş, iş ve ekmek de olmaz. Bugün ayrıntılı bir şekilde tüm olayları, ciddi iddiaları ve kuvvetli şüpheleri savcının önüne koyduk. Savcılardan kapsamlı bir araştırma bekliyoruz. Çünkü ceza hukukunun, soruşturmaların, yargılamaların temel amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bunu yapacak olan da ilk aşamada savcılardır. Bu soruşturmanın, bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı da buradan vurgulamak istiyoruz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Artık gırtlağına kadar batmış ve yozlaşmış iktidar, Türkiye’nin hiçbir sorunu çözemez. Bunu da biliyoruz. Bu memlekette seçim kararı alındığı gün dahi bazı şeyler düzelmeye başlayacak. İlk seçimden sonra yaşanan önemli, büyük bir değişimle, yeni bir siyaset kültürü ile ilkeli, ahlaklı, dürüst bir siyasetle ve yönetimle bu memleketin, vatandaşlarımızın tüm sorunlarını çözeceğiz. Tüm usulsüzlükler, yolsuzluklar, rüşvet çarkları da bugün ortaya çıkmazsa yarın ortaya mutlaka çıkacaktır. Gerçeğin üzerini hiçbir güç örtemez. Kimse unutmasın ki hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder.”
62 YIL 6’ŞAR AYA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMALARI İSTENDİ
CHP’nin savcılığa sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, akademisyen Ünsal Ban, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu, TOBB Deniz Meclisi üyesi Salih Orakçı, Borsa Gündem gazetesi sahibi Orhan Pala, Hürriyet gazetesi yazarı Burak Taşçı, eski Budur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, iş insanı Nedim Özbek ve Peker’in iddiasında geçen “Ahmet ve Süleyman” isimli şahısların cezalandırılmaları istendi.
Bu isimlerin, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 106’ıncı maddesinde düzenlenen ‘bilgi suistimali yolu ile menfaat sağlama’ suçundan 5 yıla kadar, 107’inci maddesinde düzenlenen ‘piyasa dolandırıcılığı’ suçundan 5 yıla kadar, Türk Ceza Kanunu’nun 152’inci maddesinin ikinci fırkasında düzenlenen ‘kamu görevlileri ile ilişkisini kullanarak bir işi görme vadiyle bir başkasını aldatma’ suçundan 10 yıla kadar, aynı kanunun 220’nci maddesinde düzenlenen ‘suç işlemek için örgüt kurma’ suçundan 18 yıla kadar, 250’inci maddesinden düzenlenen ‘irtikap’ suçundan 5 yıla kadar, 252’nci maddesinde düzenlenen ‘rüşvet’ suçundan 12 yıla kadar, 255’inci maddesinde düzenlenen ‘nüfuz ticareti’ suçundan 7,5 yıla kadar ve Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde düzenlenen ‘kaçakçılık’ suçundan cezalandırılmaları talep edildi. Bu isimlerin, Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’ndaki hükümlerden toplamda 62 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.