Seçimde Oy Kullanamayan Mevsimlik Tarım İşçileri Geçim Derdinde: “Buraya Sandık Koysalar, Oyumuzu Kullansak Vatandaş Gibi. Bizi Vatandaş Saymıyorlar”
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ MALATYA ŞUBESİ BAŞKANI: “BİZİM DERGAHLARIMIZ HİÇBİR SİYASİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL”
Malatya’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından aşure lokması etkinliği düzenlendi. Etkinlikte konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi Başkanı Latife Ulutaş, “Bugün derneklerimize, dergahlarımıza gelip, gerçekten samimiyetsiz bir şekilde sadece seçim dönemlerinde gelip Aleviler oy potansiyeli olarak görenlere cevabımız şudur. Kesinlikle bizi tanımayanı biz de tanımıyoruz. Bizim dergahlarımız, hiçbir siyasinin arka bahçesi değildir, siyaset üstüdür. Bizim kanla örülmüş bir tarihimiz var. Biz, böyle sizin vereceğiniz iki tuğlayla, iki parça herhangi bir çimentoyla asla inancımızı satmayacağız. Bu böyle biline” dedi.
Malatya’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından düzenlenen lokma etkinliğine çok sayıda vatandaş katıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi Başkanı Latife Ulutaş, “Yıllardır eşit haklar mücadelesi veriyoruz. Yıllardır ‘Cemevleri ibadethanemizdir’ diyoruz. İmzalayacakları sadece bir kâğıt. Tanıyacakları sadece bir inancımız” diye konuştu.
“YILLARDIR EŞİT HAK MÜCADELESİ VERİYORUZ”
Latife Ulutaş, şunları söyledi:
“Bu ülke Maraş’ı gördü, Sivas’ı gördü, Tokat’ı gördü, Malatya’yı gördü, Roboski’yi gördü, Suruç’u gördü. Ne acılar yaşadı bu ülke, daha da yaşamaya devam ediyoruz. Canlar, bizim inanç merkezlerinin sebebidir. Bizim inanç merkezlerimiz, küçük derneklerimizdir. Bizim inanç merkezlerimiz, çadırlarımızdır. Bunu ancak bizim yol önderlerimiz ve Aleviler kendi belirler. Bunu hiç kimse belirleyemez. Yıllardır eşit haklar mücadelesi veriyoruz. Yıllardır ‘Cemevleri ibadethanemizdir’ diyoruz. İmzalayacakları sadece bir kâğıt. Tanıyacakları sadece bir inancımız. Ama maalesef bu devlet ve sadece bu iktidar da değil aslında, Cumhuriyet tarihinden sonra baktığınız an bütün iktidarlar, Alevilere karşı sadece zulmü ve üvey evlat muamelesini hak görmüştür. Bugün derneklerimize, dergahlarımıza gelip, gerçekten samimiyetsiz bir şekilde sadece seçim dönemlerinde gelip Alevileri oy potansiyeli olarak görenlere cevabımız şudur. Kesinlikle bizi tanımayanı biz de tanımıyoruz. Bizim dergahlarımız, hiçbir siyasinin arka bahçesi değildir, siyaset üstüdür. Bizim kanla örülmüş bir tarihimiz var. Biz, böyle sizin vereceğiniz iki tuğlayla, iki parça herhangi bir çimentoyla asla inancımızı satmayacağız. Bu böyle biline.
“DERGAHLAR HERKESE AÇIKTIR”
Evet, aynı zamanda sevgili canlar, bir taraftan bu kadar tanımayan, öteleyen bir yerden bakarken bir taraftan bütün dedelere, cemevlerine şöyle bir yazı gitti ve Kervan’a bütün dedeleri götüreceklerdi biliyorsunuz. Bu, İçişleri Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla yapıldı. Yine gençlerimiz istendi. 400 genç Hacıbektaş’a götürülüp sözde Hacı Bektaş’ta kendi kültürümüzü öğreteceklerdi. Önce kültürümüzü tanıyın. Önce siz kabul edin. Daha sonra götürün ve bu size de düşmez zaten. Bu ülkede bin 800’ün üzerinde şu anda cemevi var. Aleviler yan yanadır. Aslında yapmak istedikleri, parçalayıp bölüp yönetmektir. Asla buna biz izin vermeyeceğiz. Şunu da bilsinler; biz Aleviler, beş madde ve beş talep üzerinden yan yana geldik. Bununla ilgili çalıştaylar yapıldı. Önce inancınızı tanıyacaksınız. Önce cemevlerimizi ibadethane olarak kabul edeceksiniz. Önce Sivas’ta yaktığınız 33 canın hesabını vereceksiniz. Önce Maraş’ta, Çorum’da yakılan, anne karnında şişlenerek ve öldürülen bebeklerin hesabını vereceksiniz. Bunların hesabını vermeden bizler, sizlerle barışmayacağız. Bizler, sizlerle yan yana gelmeyeceğiz. Elbette ki şu bu dergahlar herkese açıktır canlar. Biz, 72 millete aynı nazardan bakan bir anlayışı savunuyoruz. Dergahlarımıza gelenin başımızın üstünde yeri var. Ama tanıyarak geleceksiniz. Ama saygı duyarak geleceksiniz.”