Amerikan üniversitelerine öğrenci dönüşleri başladı ve İşçi Bayramı tatilinin ardından tüm eyaletlerde yeni akademik dönem başlıyor.

Bu durum, Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail saldırısı ve Joe Biden yönetiminin kayıtsız şartsız desteği nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri genelinde patlak veren protestoların ardından geliyor.

El-Aksa Kasırgası’nın birinci yıldönümü yaklaşırken ve hemen ardından başkanlık seçimleri geliyorken, birçok üniversite, geçen bahar döneminde kampüslerde meydana gelen protesto ve işgallerin yanı sıra bazı şiddet olaylarını önlemek amacıyla yeni kurallar getirdi.

Kongre ve Eğitim Bakanlığı’nın baskılarının yanı sıra, birçok öğrenci ve Yahudi organizasyonunun “Yahudi öğrencilere düşman bir ortam” olarak nitelendirdiği duruma karşı açtıkları davalar devam ederken, birçok üniversite, geçen bahar dönemindeki sahnelerin ve protestoların tekrarlanmasını önlemek amacıyla sıkı önlemler aldı.

YENİ ÖNLEMLER VE KISITLAMALAR

Yeni önlemler ve politikalar, kampüs içinde gerçekleşen her şeyi daha sıkı kontrol altına almayı amaçlıyor ve birçok üniversite, protestoların ne zaman ve nerede yapılabileceği konusunda kısıtlamalar getiriyor. İşte bu sıkı önlemlerden bazıları:

1. Columbia Üniversitesi, bu ay başında başkanı Nemat Şefik’in istifasıyla, öğrenci olmayanların ve misafirlerin kampüse erişimini kısıtlayan yeni bir sistem benimsedi. Ayrıca kampüsün giriş ve çıkış sayısı azaltıldı ve üniversite öğrenci kartı olmayanların girişine izin verilmiyor.

2. Güney Florida Üniversitesi, afiş asmak, çadır kurmak veya hoparlör kullanmak gibi planlanan tüm aktiviteler için önceden onay alınmasını zorunlu kılan bir politika benimsedi.

3. Kaliforniya Üniversitesi, kimlik gizlemek için maske kullanımını yasakladı ve kampüs binalarının girişini engellemek veya barikat kurmak gibi her türlü işgal kampanyasını yasakladı.

4. George Washington Üniversitesi, Filistin İçin Adalet İçin Öğrenciler ve Barış İçin Yahudi Sesi adlı iki önemli Filistin yanlısı öğrenci grubunun faaliyetlerini askıya aldı.

Öğrencilere Teklifler

Geçen bahar döneminde protestolara ve işgallere katılan birçok öğrenci, yeni kısıtlamalara karşı taktik ve stratejilerini yeniden düşünmeye başladı.

Üniversite ve kampüs güvenlik güçleri, çeşitli üniversitelerde binin üzerinde öğrenciyi tutukladı ve eğitim sürecini engellemek, kamu malını tahrip etmek gibi suçlamalar yöneltti. Birçok öğrenci, bir veya daha fazla dönem boyunca öğrenimden men edildi. Ancak çoğu üniversite, suçlamaları düşürdü ve öğrencilerin öğrenimden men edilme seviyesini gözetim seviyesine indirdi.

Öğrenci protestolarının çoğu barışçıl olsa da, bazıları kampüs içinde şiddet olaylarına ve akademik hayatın aksamasına yol açtı. Müslüman ve Yahudi bazı öğrenciler, tehdit, taciz veya fiziksel saldırıya maruz kaldıklarını söyledi.

Bazı üniversitelerde savcılar, öğrencilere belirli koşulları kabul etmeleri halinde kendilerine yöneltilen suçlamaları düşürecekleri bir anlaşma sundu.

Başkent Washington’daki George Washington Üniversitesi’nde suçlamalarla karşı karşıya olan öğrencilere, önümüzdeki altı ay boyunca kampüs içindeki hareketlerini sınırlandırmaları halinde suçlamaların düşeceği bildirildi. Bu, anlaşmayı kabul eden öğrencilere, kampüs içindeki hareketlerinin öğrenci yurtları ve dersleriyle sınırlı kalması anlamına geliyor.

YENİ TAKTİKLER

Washington DC’deki George Washington Üniversitesi’nden bazı öğrenciler, El-Cezire’ye, “İsrail’in Gazze’de sivillere karşı işlediği soykırıma verdiği destek nedeniyle yeni bir protesto dalgasında hızla heyecan yaratmayı planladıklarını” söyledi.

Adının ve fotoğrafının kullanılmasını istemeyen bir öğrenci, “Yavaşlamak gibi bir planımız yok, şartlar bize izin verdiğinde hareket edeceğiz ve bu şartları biz belirleyeceğiz, üniversite yöneticileri değil” dedi.

Öğrenci, “Durmayacağız ve üniversitenin İsrail’den yatırımlarını çekmesini veya Gazze’deki savaştan kar elde eden silah üreticileri gibi şirketlere yapılan yatırımları ifşa etmeye çalışmaktan bizi alıkoyamayacaklar” diye ekledi.

Arap kökenli bir başka öğrenci, El-Cezire’ye verdiği demeçte, “Üniversitenin kalbinde işgal ve işgal merkezi giriş çıkışlarını kapatma girişimlerini kopyalayıp tekrar etmeyeceğiz, bahar döneminde olduğu gibi, bizim için uygun olan zamanda yeni önlemler ve aktiviteler seçeceğiz ve bu soykırımı durdurmak için gerekli olanı yapacağız” dedi.

MASKE YASAĞI

Aynı zamanda, birçok öğrenci, üniversite kampüslerinde protesto etkinliklerine katılmaları halinde karşılaşabilecekleri muameleler konusundaki endişelerini dile getirdi. Öğrenciler, protestolara katılan birçok öğrencinin kimliklerini gizlemek için başvurdukları maskelerin yasaklanmasının, yeni protestolara etkin katılımlarını kısıtlayacağını belirtti.

Bu arada, İsrail yanlısı Amerikan Yahudi organizasyonlarından biri olan İftira ve İnkarla Mücadele Birliği, yeni akademik dönemin başlamasını daha fazla bağış toplamak için kullandı. El-Cezire’ye ulaşan bir mesajda, örgüt, destekçilerine ve takipçilerine, “Yahudi öğrenci olmanın korkutucu bir zaman” olduğunu söyledi.

Örgüt, Yahudi öğrencilerin kampüste güvende ve desteklenmiş hissetmeleri gerektiğini ve antisemitik söylemlere maruz bırakılmamaları gerektiğini belirtti. Örgüt ayrıca, öğrencilere, velilere ve mezunlara değişim çağrısı yapma ve okulların güvenlik standartlarını uygulamaları için gerekli adımları belirleme imkanı sağlamak amacıyla “Kampüsümde Değil” kampanyasını başlattı.

Kaynak: HABER MERKEZİ