24 Eylül 2024 Salı

Çocukluğun Çalındığı Yer: Gazze’de Hayatta Kalmak İçin Çalışan Minik Eller

Gazze Şeridi’ndeki çocuklar, sürekli artan saldırılar ve ağırlaşan koşullar altında her geçen gün daha da zorlaşan şartlarda çalışmak zorunda kalıyor. Bu saldırılar sonucu 40 binden fazla kişi, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere, hayatını kaybetti ve yaşamın her alanı tahrip edilerek halk açlığa mahkum edildi.

Bazı çocuklar, sokaklarda meyve suyu ve kahve satarken, diğerleri ise fakirliğin pençesine düşen ailelerine destek olmak için taş kırıyor. Dünya Bankası verilerine göre Gazze’deki yoksulluk her geçen gün artıyor.

Her sabah saat yedide, 12 yaşındaki Ahmed Berbek, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta bombalanmış evlerin enkazı arasında dolaşıyor. Ahmed, “Yıkılmış evlerden taş topluyoruz, sonra onları kırarak dolu bir kovayı bir şekel karşılığında (çeyrek dolardan az) satıyoruz,” diyor.

Gazzeli çocuk, güneşin yüzünde bıraktığı yanık izleri ve ellerindeki taşların açtığı yaralarla, bu taşları “mezar yapımı için” yas tutan ailelere sattığını belirtiyor. Ancak bu zorlu işin maddi karşılığından memnun değil: “Zor bela 2 ya da 3 şekel kazanabiliyoruz, bu da bisküvi almaya yetmiyor. Pek çok şey hayal ediyoruz ama hiçbirine ulaşamıyoruz,” diyor.

ENKAZLAR ARASINDA YALIN AYAK

16 yaşındaki Hamis el-Kudra ve 13 yaşındaki kardeşi Sami, sokaklarda, yıkılmış evlerin molozları ve mülteci kamplarının dar sokakları arasında meyve suyu satmak için dolaşıyor. Hamis, “Güneş çarptı ve sokaklarda çok fazla enkaz olduğu için kardeşimin ayağına bir şarapnel parçası girdi ve bu da iltihaba neden oldu,” diyor.

Kardeşinin ateşlendiğini ve “vücudunda yaralar çıktığını, ancak ilaç bulamadıkları için hâlâ acı çektiğini” ekliyor.

KORKUTUCU RAKAMLAR

Yardım çalışanları, savaş öncesinde zaten zor durumda olan sağlık sisteminin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunuyor. Sağlık sistemi, çok sayıda yaralı ve giderek artan çocuklar arasındaki yetersiz beslenme vakalarıyla başa çıkamıyor.

İnsani yardım kuruluşlarına göre, çocuklar arasındaki akut yetersiz beslenme oranı, Gazze’nin kuzeyinde %300 ve güneyde %150 oranında arttı.

Bu kuruluşlara göre, bugün ailelerin %41’i, akrabaları olmayan bir ya da daha fazla çocukla ilgileniyor. Hamis, ailesinin savaş yüzünden nasıl dağıldığını anlatıyor: “Evimizi kaybettik, ardından çadırımızı ve 9 kez göç etmek zorunda kaldık,” diyor.

“Deniz kenarındaki Han Yunus’taki Mavasi’ye yerleşmeden önce eşyalarımızı taşımak için 300 şekel (81 dolar) ödedik,” diyor. Savaş, tüm aile üyelerinin aileyi geçindirebilmek için çalışmasına sebep oldu. Ancak Hamis, bazen “kilosu 25 şekel olan bir kilo domatesi bile alamadıklarını” söylüyor.

ÇARESİZLİK VE EVE DÖNME UMUDU

Mavasi Han Yunus’a göç eden ve sokakta kahve, bazen de kekik ve fıstık satan 13 yaşındaki Mu’tasim Zeydan ise bazen “30 şekel kazandığını ama bunun yiyecek ve ekmek için yetmediğini, fiyatların çok yüksek olduğunu ve temel ihtiyaçları karşılamadığını” ifade ediyor.

Zeydan, bu durumdan dolayı hissettiği çaresizliği anlatırken, “Bir dakika içinde harcadığımız birkaç kuruş için saatlerce güneşin altında para toplamak zorundayız. Evlerimizden üzerimizdeki kıyafetlerle çıktık ve bugün komşulardan tabak ve kaşık ödünç alıyoruz, bu hiç kolay değil. Hatta suya bile kolay ulaşamıyoruz,” diyor.

Bazı günler 10 şekel bile kazanamadığını, oysa “yüksek fiyatlar nedeniyle özellikle yemek pişirme gazı ve benzinin savaş sırasında delice arttığını” belirtiyor.

Mu’tasim, “Biz sadece temel ihtiyaçlarımızı düşünüyoruz, eğlenmek ya da boş vakit geçirmek ne demek, unuttuk. Tek dileğim, evimize ve eski hayatımıza geri dönmek,” diyor.

Kaynak: AL JAZEERA

İlgili Haberler