CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP’nin “Mavi Vatan” konulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Toplantı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Dış Politika Danışma Kurulu ve Milli Güvenlik Politikaları Danışma Kurulu üyeleriyle yapıldı. Ardından CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Genel Başkan Yardımcılar Yankı Bağcıoğlu, İlhan Uzgel, Murat Bakan ile İstanbul Milletvekili Namık Tan basın açıklaması yaptı.

“İstanbul vekilimiz Sayın Namık Tan’ın partimiz adına yaptığı son derece doğru tespitler ve tanımlamalar içeren konuşmaların bir bölümü adeta cımbızlanarak iktidara yakın sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlatılmıştır” diyerek sözlerine başlayan CHP Sözcüsü Yücel, “CHP, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki meşru hak ve menfaatlerinin korunmasının her zaman savunucusu olmuştur” ifadelerini kullandı.

Yücel, şunları kaydetti:

“İstanbul milletvekilimiz Sayın Namık Tan’ın konuşması üzerinden başlatılan dezenformasyonun peşine, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in de takıldığını, hatta önünden koştuğunu gördük ve Milli Savunmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Gölge Milli Savunma Bakanımız Yankı Bağcıoğlu, İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Gölge İçişleri Bakanımız Murat Bakan, Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Gölge Dışişleri Bakanımız İlhan Uzgel ve İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan ile birlikte “Mavi Vatan” konusuyla ilgili partimizin tam bir mutabakat ve tutarlılık içinde olduğu görüşlerini siz değerleri basın mensupları ve kamuoyuyla paylaşmak üzere bir araya geldik.

CHP, TESPİTLERİNİ SIRALADI

Bu kapsamda; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” ifadelerini rehber edinen Cumhuriyet Halk Partisi, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki meşru hak ve menfaatlerinin korunmasının her zaman savunucusu olmuştur. Bizim için Mavi Vatan; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki meşru çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır. Cumhuriyet Halk Partisi onlarca yılın emeğine dayanan Mavi Vatan uygulamalarının takipçisidir.

Bu kapsamda; İktidarın sadece seçim dönemlerinde hatırladığı ve iç politika malzemesi olarak kullandığı Mavi Vatan kavramına yönelik olarak aşağıdaki önemli tespitleri ve uyarılarımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Onlarca yıllık emeğin ürünü Mavi Vatan kavramının oluşturulmasına tarifsiz katkıları olan emekli amirallerimiz, Rusya Federasyonu-Ukrayna savaşından önce Montrö Sözleşmesi konusundaki haklı uyarıları nedeni ile haksızca gözaltına alınmış ve yargılanmış, hatta orduevlerine giriş yasağı konacak kadar ileri gidilmiştir. Kendilerine büyük bir haksızlık ve vefasızlık yapılmıştır.

“HAMASET MALZEMESİ YAPILAMAZ”

Dört yıldır doğu Akdeniz’de araştırma veya sondaj faaliyeti yapılmamaktadır. Akdeniz’de faaliyet gösteremeyen araştırma gemilerinin Somali’ye gönderilmesi kararı alınmış, buradan; Doğu Akdeniz’de bu çalışmaların yapılmayacağı anlaşılmaktadır.

Ege Denizi’nde balıkçılarımıza yönelik Yunanistan’ın sistemli tacizlerine sessiz kalınmaktadır. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarımızda üçüncü devletlere ait balıkçı gemilerinin avlanma faaliyetlerine izin verilmektedir.

Ege denizindeki gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması ve egemenliği tartışmalı ada / adacıklara Yunanistan tarafından el atılmasına tepki gösterilmemektedir. Kamuoyundaki yaygın kanaatin aksine Doğu Akdeniz’de halen Münhasır Ekonomik Bölge ilan edilmemiştir.

2019 yılından itibaren yıllık olarak icra edileceği açıklanan Mavi Vatan Tatbikatının ismi değiştirilmiştir.

“Mavi Vatan” kavramı hamaset malzemesi yapılamaz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Cumhuriyet Halk Partisi, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki meşru hak ve menfaatlerinin korunmasının her zaman savunucusu olmuştur.

Ve bizim için Mavi Vatan; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki meşru çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır.

ÖMER ÇELİK’E ÇAĞRI

AKP yetkilileri, İstanbul milletvekilimiz Sayın Namık Tan’ın, iktidarın hamaset siyasetini ve tutarsız uygulamalarını eleştirdiği genel kurul konuşması üzerinden polemik yapmaya çalışacağına az önce paylaştığımız tespitlerle ilgili tutum alsınlar ve açıklama yapsınlar.

Bu açıklamadan sonra Sayın Ömer Çelik’i kurumsal olarak CHP’den ve kişisel olarak da Sn. Namık Tan’dan özür dilemeye davet ediyoruz.”