YENİ MADDEYLE 1 KİLO SARMALIK TÜTÜNÜN VERGİSİ 182 TL’Yİ BULACAK. ADIYAMANLI ÜRETİCİLER REAKSİYONLU: “YAPILAN AMERİKAN FİRMALARINA HİZMETTİR”
Dilan Polat’tan Kayınvalidesine Mektup: “Hiçbir Suçumuz Yok, Eziyet Ediyorlar Bize”
Hakkında 3 ayrı suçtan 20 yıldan 40 yıla kadar hapsi istenen Dilan Polat, cezaevinden eşi Engin Polat’ın annesine gönderdiği mektupta “Bizi haksız yere çocuklarımızdan ayırıyorlar. iddianamede tek bir delil olmadan yargılanıyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Eziyet, zulüm ediyorlar bize” iddiasında bulundu.
Dilan ve Engin Polat çifti 3 ayrı suçtan toplam 20’şer yıldan 40’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği 28 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması 4 Eylül’de yapılacak. Duruşmalar 5 ve 6 Eylül’de devam edecek.
Hapis talebiyle yargılanacak olan Polat çiftinin tutukluluk halleri devam ederken, Dilan Polat’ın yeni mektubu ortaya çıktı. Engin Polat’ın annesi Şükran Polat, Dilan Polat’ın kendisine gönderdiği mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.
“Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından yargılanacak olan Dilan Polat, mektubunda “suçsuz olduklarını” ve “haksız yere çocuklarından ayrı kaldığını” ileri sürdü.
“BENİ BURADA ÖLÜME TERK ETTİLER”
8 aydır cezaevinde olan Dilan Polat’ın yazdığı mektup şöyle:
“Kamuoyuna zulüm ediyorlar. Bizi haksız yere çocuklarımızdan ayırıyorlar. İddianamede tek bir delil olmadan yargılanıyoruz. Hiçbir suçumuz yok. Eziyet, zulüm ediyorlar bize. İddianamede sadece yalancı tanık beyanları ile aylarca daha çocuklarımıza hasret kalacağız.
Beni burada ölüme terk ettiler. Bana bir şey olursa eğer ki artık yaşayamıyorum, hakkım hiçbirine helal değil. Çocuklarımın hasretine dayanacak gücüm, tek bir günüm bile kalmadı. Bu haksızlığa artık dayanamıyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Allah’ınızdan bulun. Çocuklarımdan ayrı ölüyorum. Haksız ve suçsuz yere burada bizi ayırdınız.
Aileye örgüt dediniz. Aile şirketini örgüt yaptınız. Kara para dediniz. Alnımızın akıyla çalışıp kazandığımız paraya kara dediniz. Tüm raporlar geldi. Zulüm ettiniz bize, medya baskısı dediniz. Bir gecede iftiralarla evimizden ayırıp video, fotoğraf çekip medyaya paylaştınız. Eziyet ettiniz bize başından beri. Özgürlüğüm önemsiz. Evlatlarımızdan ayırdınız haksız yere, suçsuz yere. Hala da devam ediyorsunuz, sonu gelmiyor. Bir anneye bu kadar zulüm edilmez, edilmemeliydi. Tüm raporlar mevcut. Savcı tahliye talep etti ama haksız yere hala çocuklarımdan ayrıyım. Hakkımı alan kim varsa helal etmiyorum.”
NE OLMUŞTU?
İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmıştı. Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.
Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe’nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
İddianame
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollardan edinilen paraların “soğuk cüzdan yöntemi” ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu aktarılarak, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında, kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğu belirtiliyor.
İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.
Dilan ve Engin Polat’ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından toplam 20’şer yıldan 40’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de farklı suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince, yargılamayı yapma konusunda yetkili mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu belirtilerek iade edilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının “görevli mahkemenin temel cezaya göre belirlenebilir olduğu, artırım maddesinin mahkemenin görevini belirlemede esas olmadığı” vurgulanarak yapılan itiraz Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Kaynak: BİRGÜN